10 Ekim 2010

Antalya'dan Ankara'ya...



f: Gülben Abla, ben, Selçuk "Mengene" Koçum. Yarışın ilk kilometreleri

Önce Antalya Maratonu'nda 21 km koşu ardından Ankara Dib Sahne'de konser! Yorucu bir hafta geride kaldı ve etkileri yeni yeni ortaya çıkıyor.

7 Mart 2010 günü Antalya Maratonu'nda 170 Adım Adım Koşucusuyla beraber koştuk. Bu yıl, ilköğrenim çapındaki çocukların TEGV'in Mardin Midyat'taki Öğrenim Birimi'nden bir yıl boyunca ücretsiz olarak yararlanabilmelerine destek olmak amacıyla koştum. 21 km'lik yarı maraton yarışını rahat bir tempoda 1:59:53'lük dereceyle tamamladım. Antalya'nın öğle sıcağına rağmen güzel bir koşu oldu. Bugün itibariyle 50'ye yakın bağışçıdan 8.000 TL civarında kaynağın TEGV'e aktarılmasına aracılık etmiş oldum. Tüm Adım Adım koşucularıyla birlikte Türkiye'de yeni bir rekorun da sahibi olduk. Bu yıl 3 Sivil Toplum Kuruluşu için toplam 200.000 TL'ye yakın bağış topladık. Antalya Maratonu'yla birlikte Adım Adım Oluşumu'nun (www.adimadim.org) son 3 yılda STKlara aktardığı kaynak 650.000 TL'yi aştı. Bu rakam, Adım Adım'ı kurarken hayal ettiğimiz bir rakamdı ve buna ulaştığımız için çok mutluyuz. Bizimle birlikte bu oluşuma inanan koşuculara ve bağışçılara çok çok teşekkürler.

Maraton sonrası, yorgunluğu atamadan haftasonu tekrar yollara düştüm. 7pf2p konseri için Ankara yolu her zamanki gibi eğlenceli geçti. Bu kez Bolu Dağı'na tırmanarak şahane yemekler yeme şansına sahip olduk. Yolculuğa sabahın erken saatlerinde başladık ve Ankara'ya daha önceki yolculuklara göre kısa sürede vardık. İstanbul'da unuttuğumuzu fark ettiğimiz klavye krizi dışında her şey yolunda gitti ve ses mühendisimiz Görkem sayesinde daha önce elde edemediğimiz kalitede bir ses elde ettik. Kısacası konser öncesi ve sırasında keyifler yerindeydi. Gece yarısı 12'de çıktığımız sahneden indiğimizde saat 03:45'i gösteriyordu. Tabii ki geleneksel olarak mekân kapanana kadar orada kaldık ve yine her konser sonrası olduğu gibi "Purple Rain"i bağırarak söyledik. Gecenin sürprizi ise otelimizin hemen yanındaki börekçide sabah 05:30 sıralarında yediğimiz böreklerin yanında gelen sıcak, ballı süt oldu.



Sonuçta Antalya'nın yorgunluğunu bağış kampanyasından gelen güzel haberler alırken Ankara konserinin yorgunluğunu da keyifli bir konser ve sonrasındaki lezzetli yemekler aldı. Bir sonraki konseri sabırsızlıkla bekliyoruz. Bakalım neler olacak!

Hiç yorum yok: